Özgürlük Kulübü Bildirileri: San Francisco Müfettişine Mektup

manifesto

Özgürlük Kulübü Hakkında

Özgürlük Kulübü(Freedom Club) Endüstriyel karşıtı mesaj yaymak için 1970 ve 1990 lar arasında bilim adamları ve teknoloji uzmanlarına bir bombalama kampanyası yürüten bir anarşist terör grubuydu. Ulusal bir gazetede “Unabomber Manifesto” olarak bilinen, “Sanayi Toplumu ve Geleceği” adlı sanayi toplumuna karşı el yazması metninin yayınlanması durumunda bombalamaları durdurma sözü verdiler. Okumaya devam et “Özgürlük Kulübü Bildirileri: San Francisco Müfettişine Mektup”

Hallerim

Hallerim

Öfkeli İniltiler ya da Horror Vacui

Hazmedemeyerek yaşamak yaşamı. Tasasas sa ooohaahaa ratataarataa anasta finas koras nianasto ııımmm. Sayıklamalarla cehennemden anlatıyor, ra ta ta taaa ratatat, dikenlerini bir, bir çıkarıp bana uzatıyor, uçlarındaki kanı yalamam için. Ben, Ben değilim, Ben bir başkasıdır. Beklentiler, anlam arayışları, dizginsizlik, zevk ve eğlence suç ve ceza, pişmanlık, acı ve kan. Ben bir cehennem sakiniyim diye fısıldıyor kulağıma, 19’umdan sonra yazmamaya karar verdim, çünkü sözcüklerim gerçekle çarpışmak durumunda kaldı, bunu kaldıramadım. Cehennemi tattım ama öncesinde düştüğüm cennette yalınlığın yalnızlığını tattım. Gerçeği kucaklayacak bir ödevim yoktur benim. Dedim ya: Ben, Ben değilim. Varoluş şiirsel değildir, varoluş kaba ve serttir, bana yakışmaz, beni içeremez. Ahlâk beynin zayıflığıdır, ahlâksızca kendimi tüketmeği yeğledim. Seks, alkol, sigara, ot, absent, sevişmemek. Bir temas için cinselliğimi sattım, dokunulmamış etimi. Tanrının sevmediği yalan cennette öteki yüzüme şahit oldum hep. Okumaya devam et “Hallerim”

Yön

nihilizm yön

Çoğu kez bugünün en aşırı iletisinin aslında yalnızca yarının hikayesi olduğu açığa çıkıyor. Kişi bunu önemsemeyebilir ve nihayetinde gün gelip çattığında panikleyebilir, ya da ondan bir şeyler öğrenir ve zamanının ötesinde ileri görüşlü, hazırlıklı ve korku ve panikten yoksun olabilir. Kamunun yararının karşıtı olan adaletsiz sonlara hizmet etmek üzere otoriteler tarafından saptırılan geleneksel değerlerin bulunduğu devingen bir devirde yaşıyoruz. Aklıselimliğin nihilizm ve vatanseverliğin fesatçılık olması gibi genelde yaygın kanının aksi tutumların çelişkiler tarafından zorunlu kılındığı bir devirdir. Geleneksel anlamın erozyona uğradığı bu koşullarda hayatta kalmak için başvurulması gereken nihilizmdir. Okumaya devam et “Yön”

Etkin veya Edilgen?

Etkin veya Edilgen?

Doğanın rastgeleliği (randomness) güçlü bir niteliğidir çünkü teleolojinin – öz-belirtime (self-determination) zarar veren amaçlı yazgı – güvenilirliğini olumsuzlar. Yani mitten başka hiçbir şey olamayacak yanlış mutlaklar, ‘hakikat’ ve ahlaki kuralların toplumsal-tarihi yerleşik düzenlemelerini edilgin olarak kabul etme seçeneğine sahipsin, ya da gerçeği olduğu gibi kabul eder ve varoluşu algı ve zeka oluyla devamlı tanımlayan etkin katılımcının sağlıklı rolünü üstlenirsin. Bu şekilde tanımlanan varoluş hayata ve girdilerin ne anlama geldiğinin eleştirel yorumlaması ile birleştirilmiş duyumsal girdilerin bilinçli farkındalığına dayandırılıyor. Bilinçlilik ne kadar çok gelişmişse zeka da o kadar büyük ve varoluş o kadar etkili ve işlevsel olur. Okumaya devam et “Etkin veya Edilgen?”

Nihilizmin Tanımı

Nihilizmin Tanımı

Nihilizm şüpheciliğin indirgenme ile birleşiminden oluşan bir görüştür. ‘Siyasal’ Nihilizm etkindir, edilgen değil ve toplumsal kuruluşlardaki koşullar her tür yapıcılık ve olasılıktan bağımsız olarak yıkımı kendi hatrı için arzu edilen haline getirecek kadar sağlıksız olduğu zaman diye özetlenebilir. Yazar Ivan Turgenyev 1861’de yazdığı romanı Babalar ve Oğullar’da bu dünya görüşünü kesin olarak tanımlamıştır, “Bir nihilist hiçbir otoritenin önünde eğilmeyen, ne kadar saygı gösterilirse gösterilsin hiçbir inanç ilkesini kabul etmeyen kişidir.” Okumaya devam et “Nihilizmin Tanımı”

Neden Nihilizm (Hiççilik)?

Neden Nihilizm (Hiççilik)

Nihilizme habis, aşırı uç, o kadar kötü bir şeymiş gözüyle bakılıyor ki birçokları bu kelimeyi bu yafta en uygunu olsa bile kendilerini yaftalamak için kullanmayı reddediyorlar. Diğerleri bu kavramı hasımlarını denemek ve susturmak için kullanıyorlar.

Buna rağmen ben kendimi bir Nihilist olarak addediyorum ve deli veya ilgilenilme arayışı içinde değilim, sadece hislerimi ve düşüncelerimi mümkün olduğu kadar net bir biçimde yaftalamaya çalışıyorum. Etrafıma bakıyorum ve inanabileceğim hiçbir inanç sistemi veya siyasi çizgi göremiyorum, yalandan bağlılık duyuyormuşum gibi yapabileceğim birini bile. Bu dünya umut vaadeden hiçbir şey önermiyor, korkaklıkların ve hataların kahramanlık sayıldığı ve örnek alındığı bir toplum, savaşa barış adı verilen ve ölüme yaşam adı verilen bir yer. Gördüğüm şeylerden nefret ediyor ve bütün bunlardan sorumlu olanları hakir görüyorum. Amerika’ya göç edenlere taşı toprağı altın diye anlatılmış ama benim tek gördüğüm yol çukurları ve sürekli genişleyen çatlaklarda büyüyen yabani otlar. Bize çöplük verildi ve bundan gökdelenler inşa edebileceğimiz söylendi. Yalanlar, ahmakça fanteziler ve tüm o yavan değerlerin üzerine inşa edilmiş sözde-popüler-kültürümüze destek veren iğrenç kokular beni hasta ediyor. Sana nasıl hissettiriyor? Okumaya devam et “Neden Nihilizm (Hiççilik)?”

Gösteri Olarak Tabiat

Yabaniliğe Karşı El Değmemiş Doğa İmgesi

Doğa her zaman varolmamıştır. Ormanın derinliklerinde, pumanın kalbinde veya pigmelerin şarkılarında bulunmaz; uygar insanın felsefelerinde ve hayal yapılarında bulunur. Görünüşte birbirinden ayrı uçlar hep birlikte bizleri evcilleştirmeye, yabanilik ifadelerimizi sindirmeye hizmet eden ideolojik bir yapı olarak doğayı yaratmak için biraraya getirilir. Okumaya devam et “Gösteri Olarak Tabiat”